Sayfalar

16 Şubat 2019 Cumartesi

Anne sütü bebeklerin stresini azaltıyor

Gelişim, fiziksel, bilişsel, duygusal ve sosyal olarak görülüyor ve gelişimin ilk ayağına doğumdan hemen sonra anne sütü öncülük ediyor. Çocuk Gelişimi Uzmanı Banu Kılınç anne sütü hakkında bilgiler verdi.


Bebeğin dünyaya alışması ve güven duygusunun gelişmesinde anne sütü önemli bir rol oynuyor. Anne sütü alan bebeklerin daha huzurlu olduğu görülürken, daha az ağladığı, daha uzun uyuduğu ve sarılık olma riskinin daha az olduğu görülüyor. Buna bağlı olarak anne sütünün bebeklerde sindirimi güçlendirdiği ve stresi azalttığı da ortaya çıkıyor.

Anne ile bebek arasındaki pozitif ilişki
Bebekler dünyaya geldiklerinde ilk olarak anneleriyle tanışıyor. Her anne bebek ilişkisi, kendine özgü dinamikleri olan özgün bir ilişki olarak değerlendirilmelidir ve bu durum sadece ikisi arasında bir bağ olarak görülüyor.
Annenin, bebeğin ağladığında yanına gidip sakinleştirmesi, bebeği hızlıca sallamaması, gaz, uyku ve oyun gibi ihtiyaçlarına ilgi göstermesi, bebeği bol bol kucaklayıp gözlerine bakarak ninni söylemesi bebek ile arasındaki bağı güçlendiriyor.
Çocuğunuz bunları yapamıyorsa dikkat 
Her çocuk farklı dünyaya geliyor. Doğumundan sonraki süreçte kişisel ve fiziksel gelişiminde farklılıklar görülebiliyor. Ailelerin ilk doğduğu andan bir yaşına kadar olan zaman diliminde çocuklarını yakından takip etmesi ilerde olabilecek sorunların önüne geçmek için büyük önem kazanıyor.
Çocuk Gelişimi Uzmanı Banu Kılınç:
-Bebekler ilk üç ayda yüze bakma ve sosyal gülümseme gibi faaliyetleri yapamıyorsa,
-Üç aya kadar başını tutmayı başaramamışsa,
-Üç ve dört aya kadar ellerini orta hatta getirmemişse,
-Dördüncü ayda henüz ses çıkaramamışsa,
-Altı aydan sonra ellerini sıklıkla ellerini yumruk yapmaya devam ediyorsa,
-Altıncı ayda oynadığınız oyunlara tepki vermiyorsa,
-Dokuzuncu ayda kendine özgü bir dili yok ise,
-Onuncu ayda objeleri birbirine çarpma yoksa,
-On aylık iken adını söylediğinizde dönüp bakmıyorsa,
-Göz teması eksikliği varsa ve yaşına uygun oyunları oynamadan, problem ya da isteksizlik varsa ailelerin mutlaka uzman hekime başvurmaları ve bu bebekler için gelişimsel izlem yapılmalıdır” şeklinde belirtiyor.

13 Şubat 2019 Çarşamba

Vejetaryen anne adaylarına öneriler

Hamilelikte beslenme sadece anne adayının değil bebeğin sağlığını da yakından ilgilendiriyor. Vejetaryen beslenme tarzını seçen anne adaylarının aklındaki ilk soru ise “Acaba bebeğim yeteri kadar besleniyor mu?” oluyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. Parvana Seyidova,vejetaryen anne adaylarının nasıl beslenmeleri gerektiği konusunda bilgi verdi.


Vejetaryen beslenmeyi bırakmanız şart değil

Hamilelik döneminde, anne ve bebeğin gereksinimleri artmaktadır. Anne adayı bu dönemde protein başta olmak üzere daha fazla enerji ve besin öğelerine ihtiyaç duyarken yeteri oranda beslenememek bebek sağlığı bakımından da önemli bir sağlık sorunudur. Annenin yeteri kadar beslenememesi kilo kaybına yol açarken, anemi, diş çürükleri, kemik yapısının bozulması gibi hastalıklar da ortaya çıkabilmektedir. Hamilelik döneminde en sık rastlanan kabızlık sorunu yüksek posa oranı içeren vejetaryen beslenme ile büyük oranda giderilmektedir. Bebeğin sinir sisteminin gelişmesi bakımından hayati önem taşıyan folik asit desteği de vejetaryen beslenmede yüksek oranda bulunmaktadır.
Süt ve yumurtaya ağırlık verin
Kalsiyum ve B12 vitamini hamilelik döneminde hem anne hem de bebek sağlığı için önemlidir. Vejetaryen beslenen anne adaylarının gebelik süresince yeterli kalsiyum ve B12 vitamini almaları oldukça kolaydır. Yumurta, süt ve süt ürünleri tüketen vejetaryen anne adayları bu dönemde beslenme düzenlerine bu besinlerden bir veya iki porsiyon daha ekleme yapmaları yeterli olabilmektedir. Yeterli kalsiyum ve B12 vitamini alamayan anne adaylarının kemik ve diş yapılarında sorunlar yaşanabildiği unutulmamalıdır.
Vitamin ve mineralleri besinlerden alın 
Vejetaryen beslenme şekli daha az kalori ve yağ içerdiği için kilo kontrolü daha kolay olmaktadır. Hamilelik döneminde anne adayları günde fazladan 300 kaloriye ihtiyaç duymaktadır. Gebelik süresince yeterli enerji alınmadığında, fetüs yeterli ağırlık kazanamayabilmektedir. Hamilelik döneminde yeterli folik asit, demir ve kalsiyum sağlayacak besin kaynaklarını bulmada zorluk çekilebilir. Doktor tavsiyesiyle kullanılan vitamin hapları bile yanlış beslenmenin olumsuz etkilerinin önüne geçemeyebilir. Vitamin ve mineralleri besinlerden temin etmenin en sağlıklı yol olduğu bilinmelidir.
Vejetaryenlerin hamilelik süresince tüketmesi gereken besinler
Bebeğin sinir sistemi için mercimek ve narenciye: Folik asit, sinir ucu hasarlarını, beyin ve omurgalardaki ciddi anormallikleri önlemeye yardım eden bir vitaminidir. Hamileliğin 2. ve 3. ayından önce 400-800 mikrogram folik aside ihtiyaç duyulmaktadır. Sonraki aylarda günlük 600 mikrogram yeterli olmaktadır. Mercimek, narenciye, kuşkonmaz, brokoli, yeşil yapraklı sebzeler, domates suyu folik asit bakımından zengin besinlerdir.
Kemiklere süt ve badem takviyesi: Bebeğin ve anne adayının güçlü kemik ve diş yapısı için kalsiyum ihtiyacı bulunmaktadır. Kalsiyum aynı zamanda dolaşım, kas ve sinir sistemlerinin düzenli çalışmasına yardımcı olmaktadır. Eğer bu süreçte yeterli miktarda kalsiyum alınmazsa bebeğin ihtiyacı annenin kemiklerinden karşılanmaktadır. Günlük gerekli olan 1000 -1200 miligram kalsiyum, süt ve süt ürünlerinin yanı sıra; badem, ıspanak, kereviz, dereotu, tam buğday ekmeğinden temin edilebilir.
Yumurtayı unutmayın: Bebeğin gelişimi açısından hayati önem taşıyan protein; yumurta, süt ürünleri, yer fıstığı, soya, baklagiller ve kuruyemişte yüksek miktarda bulunmaktadır. Bunun yanında hücre bölünmesi ve protein sentezi için gerekli olan B12 sadece hayvansal gıdalarda bulunmaktadır. Bunun için yumurta, peynir ve süt ürünlerini tüketmek oldukça önemlidir.
Demir eksikliğini nohut ve pekmezle giderin: Hamilelikte kan değişimleri yadsınamaz bir gerçektir. Bu yüzden demire olan ihtiyaç her zamankinden 2 kat daha fazla olmaktadır. Tavsiye edilen günlük miktar 30-60 miligramdır. Pekmez, yulaf, nohut, kabak, börülce, bezelye, soya fasulyesi, ıspanak demir içeriği zengin bitkisel gıdalardır.
D vitaminsiz kalmayın: D vitamini, vücutta kalsiyumun emilimi için gereklidir. Vücutta güneş ışığı yardımıyla üretilmektedir. Pek çok süt ürünü, yumurta, mantar D vitamini ile zenginleştirilmiştir.
Çinko için bamya ve kuşkonmaz: Çinko eksikliğinin doğumda komplikasyon olasılığını arttırdığı bilinmektedir. Yapılan bazı çalışmalarda vejetaryen hamilelerde çinko düzeylerinin daha düşük olduğu görülmektedir. Ispanak, mantar, yeşil bezelye, bamya, kuşkonmaz gibi besin maddelerinde bulunmakla birlikte hayvansal gıdalardaki çinko daha etkili şekilde emilmektedir.

10 Şubat 2019 Pazar

KOLAY HAMİLE KALMAK İÇİN YÖNTEMLER NELERDİR?

Hamile kalmak bazen hiç beklenmeyen zamanlarda tahmin edildiğinden çok kolay gerçekleşebilir. Bazen ise hamile kalmaya çalışmanıza rağmen bir türlü hamilelik gerçekleşmez. Kolay hamile kalmak için nelere dikkat edilmelidir? Adet düzensizliği olan kadınlar nasıl kolay hamile kalabilir? 

HAMİLE KALMA ŞANSININ EN YÜKSEK OLDUĞU GÜNLER HANGİLERİ?

 28 günde bir adet gören yani adet düzensizliği olmayan bir kadında yumurtalama adetin 14. günü gerçekleşir. Dolayısıyla adetin 1. gününden itibaren sayıldığında 10-14. gün hamile kalma şansının en yüksek olduğu günlerdir. Adet döngüsünün uzunluğuna göre hamile kalma şansının en yüksek olduğu günler değişebilir. Mesela adet döngünüz 30 gün ise yumurtlama 16. gün gibi gerçekleşirken 27 günde bir adet olan bir kadında yumurtlama 13. gün görülür.

 KOLAY HAMİLE KALMAK İÇİN NE KADAR SIK CİNSEL İLİŞKİYE GİRİLMELİDİR?

 Hamile kalma şansının en yüksek olduğu günler belirlendikten sonra bu süreçte haftada ortalama 2-3 kez cinsel ilişki önerilmektedir. Kadının en doğurgan olduğu dönemdeki cinsel ilişki sıklığı hamilelik şansını artırır. Ancak daha çok cinsel ilişkiye girenin daha kolay hamile kalacağı garantisi yoktur. Bildiğiniz gibi hamilelik için pek çok başka etken söz konusudur.

KOLAY HAMİLE KALMAK İÇİN ANNE ADAYLARI NELER YAPABİLİR? 

Hamile kalma şansını artırmak için düzenli bir hayat önemlidir. Düzenli uyku, düzenli beslenme, az stres gibi etmenler hamilelik şansını etkiler. Hamile kalmaya çalışırken kronik hastalığı olan kadınlar kullandığı ilaçlar sebebiyle hamile kalamıyor olabilir. Hamile kalmaya karar verildiğinde mutlaka doktora ilaçlar ile ilgili danışılmalıdır. Aynı şekilde erkeklerin de kronik hastalıklar için kullandığı ilaçlar sperm kalitesini ve miktarını etkileyebilir. Çiftler hamilelik kararı verdiğinde uzman gözetiminde tedavilerini yeniden düzenleyebilir. 

KOLAY HAMİLE KALMAK İÇİN BESİN ÖNERİLERİ

 Aslına bakarsanız hamilelik ihtimalini artıran kanıtlanmış bir yiyecek söz konusu değil. Yani tek bir şey yiyerek hamilelik şansını artırmanız pek mümkün görülmüyor. Fakat hamilelik öncesinde özellikle anne ve bebek sağlığı için tavsiye edilen bir takım besin grupları ve besin takviyeleri söz konusu. Folik asit bunlardan en önemlisi. Hamile kalmaya karar veren ve hamile kalmaya çalışan annelerin doktor kontrolünde folik asit alması önerilmektedir. Onun haricinde demir, çinko ve kalsiyum da hamile kalmaya çalışan annelerin beslenmesinde mutlaka yeterli miktarda bulunmalıdır. Bol yeşil yapraklı sebze tüketimi, omega 3 zengini ceviz, balık eti, baklagiller, süt ve süt ürünleri hamile kalmaya çalışılan dönemde özellikle beslenmeye dahil edilmelidir.

VÜCUT ISISI ÖLÇEREK HAMİLE KALINABİLİR Mİ?

 Vücut ısısı ölçerek hamile kalmak için yataktan kalkmadan yani henüz hiçbir aktivitede bulunmadan önce vücut ısısını ölçmek gerekir. Ölçülen bu vücut ısısına “bazal vücut ısısı” denilir. Vücut ısısı yumurtlamayı takiben arttığından yumurtlamanın gerçekleştiğini ve hamilelik şansının yüksek olduğunu haber verebilir. Ancak vücut ısısının enfeksiyon, hastalık, uykusuzluk gibi sebeplerle de artabileceğini unutmamak gerekir. Bu sebeple sadece vücut ısısını ölçerek hamile kalmak yeterli olmayabilir. 

ADET DÜZENSİZLİĞİ OLAN KADINLAR NASIL KOLAY HAMİLE KALABİLİR? 

Adet düzensizliği çok sık rastlanılan sorunlardan biridir. Polikistik over sendromu gibi adet düzensizliğine sebep olabilen durumlar yumurtlamanın belirsiz olması nedeniyle hamile kalmayı zorlaştırır. Adet düzensizliği olan kadınların yumurtlamayı belirlemek için kullanabileceği kitler mevcuttur. İdrarda LH hormonunun arttığı zamanları belirlemeye yarayan bazı kitler sayesinde yumurtlama günleri tespit edilebilir ancak bu kitlerin güvenilirliği de kesin değildir. Adet düzensizliğine neden hastalık veya sağlık sorununun belirlenmesi için düzenli doktor kontrolü önemlidir. Adet düzensizliğini gidererek hamilelik şansı artırılabileceğinden doktor yönergelerini izlemek etkili olacaktır.